YENİ BİR ÜLKEDE KENDİNİ KEŞFETMEK
Yeni deneyimler keşfetmek, bir şeyi ilk defa denemek bir çoğumuz için zorlayıcı ve heyecan verici bir deneyim olabiliyor. Bu, yeni bir okula başlamak, yaşadığın çevreyi değiştirmek yada en basitinden kullandığın bir eşyayı yenisiyle değiştirmek gibi durumlar olabilir. Ben de bu yazımda hem okulumu hem de yaşadığım ülkeyi değiştirirken yaşadığım deneyimlerden ve uyum sürecinden bahsetmek istiyorum.
Erasmus programıyla Polonya’da bir yıllık öğrenim programına katılmaya hak kazandım. Bu süreçte kendimi yeni bir ortama adapte ederken bazı zorluklar yaşadım, ancak yaşadığım diğer tüm güzel anılar bunların yanında hiçbir şeydi diyebilirim. Kendi konfor alanımda öğrenemeyeceğim bir çok şey öğrendim ve döndüğümde bambaşka biri olmuştum. Bu yüzden Erasmus deneyiminin herkesin yaşaması gereken bir olay olduğunu düşünüyorum. İlk günlerde, tamamen farklı bir kültürle tanışmanın hem güzel yanlarını hem de zorluklarını gördüm diyebilirim. Farklı bir dil, farklı yaşam tarzları ve alışkanlıklar başlangıçta biraz korkutucu gelse de bu süreç, kendimi keşfetmem için harika bir fırsat oldu. Özellikle ilk haftalarda insanlar, market alışverişi (marketleri müze gibi gezmek en sevdiğim kültür alışverişiydi diyebilirim.) ve hatta gündelik sohbetler bile küçük maceralar gibiydi ve kendimi bambaşka bir dünyadaymış gibi hissetmeme neden oldu.
Uyum sağlama sürecinde zorlandığım noktalar da oldu tabii ki bunlardan biri, Polonyalıların dışarıdan soğuk görünmesiydi.( özellikle yabancılara karşı) Ancak, onların kültürüne ilgi duyup en azından dillerini biraz da öğrenme çabanız olduğunu gördükleri zaman bu onları çok mutlu ediyor ve daha samimi ilişkiler kurmanıza zemin hazırlıyor. Bunun da zamanla, aslında kültürel bir özellik olduğunu ve insanların sıcaklığını tanıdıkça hissettiğimi fark ettim. Yemek kültürü de bir diğer zorluktu diyebilirim. Benzer olan bazı yemeklerimiz olsa da çoğu yemek ben ve arkadaşlarımın damak zevkine uymuyordu ancak zamanla bunu da kendi mutfağımızda yaptığımız yemekler ve arkadaşlarımızın yardımıyla atlatabilmiştik.
Zorluklar bir yana, daha önce de dediğim gibi bu program kendimi her yönden geliştirmeme yardımcı oldu ve döndüğümde hepsine değerdi diye düşünmüştüm. Kendi başıma problemlerimi çözmeyi, para yönetimini, etkili iletişim kurmayı, farklı eğitim biçimlerini, en önemlisi de kendi ayaklarım üzerinde durmayı ve daha bir çok şey öğrendim diyebilirim. Herkesin bu deneyimi yaşaması gerektiğini düşünmem de bu sebeplerden kaynaklanıyor.
Son olarak yazımı bitirmeye yakınken, Polonya’da Erasmus yapmak isteyenlere birkaç tavsiyem olacak. Tabii ki bu sadece Polonya için geçerli değil nerede olursanız olun sizin işinize yarayacaktır. Ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, her zaman ılımlı ve sabırlı olmaya çalışın. Yeni bir ortama, yeni insanlara, yeni bir dile ve kültüre uyum sağlamak zorlayıcı olacaktır ancak sabırlı ve ılımlı bir şekilde olaylara yaklaştığınızda büyük oranda problemleriniz çözülecektir. Yardım istemekten korkmayın; çevrenizde her zaman size yardımcı olacak, sorunlarınızı hafifletmeye çalışacak insanlar olacaktır. Bu deneyimi kendi aleyhinize çevirmeye çalışın çünkü Erasmus, yalnızca eğitim değil, aynı zamanda hayatınıza dair unutulmaz bir deneyim. Polonya’da geçirdiğim bu süreç, bana sadece yeni bir ülke değil, aynı zamanda kendimi de tanıma fırsatı sundu. Eminim ki sizlerde bu şekilde bu uyum sürecini sorunsuz bir şekilde atlatacaksınız.








