Yabancı Bir Ülkede Eğitim Alırken Uyum Sürecinizi Kolaylaştırmak için sahip olmanız gereken 3 Özellik

Üniversiteye başka bir şehirde veya ülkede eğitim almaya başlamanın son zamanlardaki en popüler olaylardan biri olarak görüldüğünü iddia edersek abartmış olmayız. Bu öğrenciler için yeni bir ülkede eğitim almak heyecan verici olabilir, ancak aynı zamanda uyum sürecinde oldukça zorlayıcı birçok güçlükle de karşılaşabilmektedirler. Bu güçlükler, onların sadece eğitim alanında değil aynı zamanda duygusal ve sosyal alanlarında da ortaya çıkmaktadır. Başka kültürlerden eğitim amacıyla gelen öğrenciler için; dil engeli, kültürel şok, yalnızlık ve uyum (adaptasyon) eksiklikleri gibi sorunlar süreçlerini bir hayli zorlaştırabilir. Ancak, sahip olmaları gereken bazı basit özellikleriyle uyum sürecini başarılı bir şekilde çok daha kolay hale getirebilirler. Peki, bu basit olarak adlandırılan özellikler nelerdir? İşte bu hususta başka bir ülkede eğitim alırken uyum sürecinizi kolaylaştıracak şu 3 ana özellik:

İlk olarak, esneklik sahip olmanız gereken özelliklerden biridir. öğrencilerin uyum süreçlerinde karşılaştıkları en büyük zorluklardan biri, yeni bir kültürle tanışmak ve alışkanlıklarını değiştirmektir diyebiliriz. Esneklik ise, öğrencilerin bu zorlukları kabullenip, yeni durumlara hızla uyum sağlamalarına yardımcı olmaktadır. Sizler üniversite yaşamınıza başladığınızda, farklı bir dil, alışık olmadığınız sosyal kurallar ve yeni eğitim sistemiyle karşılaştığınızda ancak esnek davranarak bu değişimlere uyum sağlayabilirsiniz. Esnek olmak, stresli durumlarla başa çıkmak ve öğrendiklerini hızlı bir şekilde uygulamaya koymak için oldukça kritik bir özellik olduğunu bahsetmeden geçmeyelim. Bir örnek vermek gerekirse, Türkiye’deki bir üniversiteye eğitim için gelen bir uluslararası öğrenci olduğunuzu varsayalım.  Derslerin öğretim dili İngilizce veya Türkçe. Bu durumda bazı derslerde zorlanacak olmanız gözden kaçmayacaktadır. Sadece derslerde değil aynı zamanda kampüs içi etkinliklerde ve sosyal yaşantıda da zorlanabilirsiniz. Peki bu durumda siz ne yapmalısınız? Esnek bir yaklaşım benimseyerek, öğretmenlerinizden veya arkadaşlarınızdan yardım isteyebilir, yeni bir dil öğrenmek için dil kurslarına katılabilir veya Türkçe konuşan bir arkadaş edinebilirsiniz.

İkinci bir özelliği bahsedecek olursak, sosyal etkileşim becerisi öğrencilerin hem yerel hem de uluslararası arkadaşlar edinmelerini sağlamaktadır. Bir başka deyişle, sahip olacakları dil bariyerlerini aşmalarına yardımcı olacaktır. Başka bir ülkeden gelen, siz, uluslararası öğrenciler için sosyal uyum sağlamak bazen ennn büyük zorluklardan biri olarak düşünülebilir. Böyle düşünmek yanlış olmayacaktır çünkü farklı bir kültürle tanışmak ve bu kültüre göre de tutumda bulunmak sizler için bir hayli kafa karıştırıcı olabilir. Ancak sosyal etkileşim becerisine sahip olmak bu tüm uyum sorunları adı altında yer alan sosyal çevre oluşturma, yalnızlık, kültürel şok gibi durumları aşmak için oldukça önemlidir. Örneğin, gittiğiniz ülkede sınıfınızda kendinizi yalnız hissedebilir ve ders dışında da arkadaş edinmekte zorlanabilirsiniz. Bu hissinizin önüne geçmek için çekingen olmak yerine gittiğiniz üniversitenizin uluslararası ilişkiler ofislerine bir adım atarak sundukları “buddy” (arkadaş) programlarına katılmak arkadaşlıklar kurmanın harika bir yoludur. Onlarla birlikte üniversitenin düzenlediği sosyal etkinlikler ve kulüplere de katılabilirsiniz. Bu tür aktiviteler, sosyal çevrenizin genişlemesine, yerel kültürü tanımaya ve farklı ülkedeki üniversite hayatına adapte olmanıza kolaylıkla yardımcı olur.

Son olarak bahsetmem gereken özellik ise duygusal dayanıklılık, bu öğrenciler için stresli durumlarda başa çıkma konusunda büyük önem taşımasıdır. Özellikle uluslararası öğrenciler kültürün farklı normlarına adapte olma ve o kültürün dilinde eğitim görme gibi ekstra baskılarla karşılaşabilirler. Bu özelliğe sahip olmak öğrencinin bu tarz stresli durumların üstesinden gelmesi, güçlükleri kabullenebilmesi ve ruhsal sağlığını koruyabilmesi için gereklidir. Duygusal dayanıklılığınız olduğunda, başarıları bir fırsat olarak görür ve zorlayıcı durumlarla mücadele etmek için stratejiler geliştirirsiniz. Örneğin; üniversite zamanlarınızın ilk dönemlerinde birkaç sınavda beklediğiniz gibi iyi sonuç alamayabilirsiniz bu durum sizi epey zorlayabilir. Evinizden, ailenizden, arkadaşlarınızdan uzak olmanız ve bu durumdayken de yeni bir kültüre uyum sağlamaya çalışmanız sizi duygusal olarak bir hayli yıpratabilir. Ancak bu olaya, yaşadığınız başarısızlıkları birer engel değil, gelişim fırsatı olarak bakarsanız duygusal dayanıklılığa sahip olduğunuzu söyleyebiliriz. Bunların yanı sıra spor, yoga, doğayla iç içe olma, sosyal ve psikolojik destek alma ve yaratıcı faaliyetlere yönelme gibi yöntemler uygulayarak kendinizi daha güçlü hissedebilirsiniz.

Özetle, yeni başlangıçlar heyecan verici olduğu kadar zorlu da olabilir. Bu nedenle, yeni bir kültüre uyum sağlama süreci zaman alabilir ancak doğru yaklaşım ve destekle bu süreci daha kolay hale getirebilirsiniz. Yukarıdaki bu üç temel özelliklere zamanla ve sabırla sahip olarak da hem eğitim hem de kişisel gelişim konusunda kendinizi olumlu yönde geliştirebilir ve bu süreçte üniversite hayatınızda herhangi bir adaptasyon sorunu yaşamadan daha keyifli ve başarılı bir deneyim süreci geçirebilirsiniz. O halde, yeni maceralar sizi bekliyor, durmayın keşfetmeye cesaret edin ve her anın tadını çıkarın!