Yeni bir ortama adaptasyon: Zorluklar ve Çözümleri
“Yeni bir ortama girmek yeni tecrübeler edinmek… Erasmus programı, pek çok öğrencinin farklı bir ülkede eğitim alarak yeni deneyimler kazanmasına olanak sağlayan önemli bir fırsattır. Yeni bir ülkeye gitmek, o ülkenin kültürünü tanımak bilinmezliğe karşı verilen tatlı bir mücadeledir. Ben de bu deneyimi yaşayan binlerce öğrenciden biriyim. Bu süreç boyunca yaşadığım kaygı, stres, heyecan, mutluluk benim hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Öyle ki başta her şey çözülemeyecek kadar karmaşık görünse de bu yolculuğun sonunda aslında deneyimlediğim her şeyin benim kişisel gelişimime büyük katkıda bulunduğunun farkındayım!” (İKRA,21)
Hayatta yeni adımlar atmak kişinin konfor alanını terk etmesiyle gerçekleşmektedir. Bu durum bazen yeni bir şehre bazen farklı bir ülkeye taşınmak gibi kişilerin aşina olduğu ortamdan ayrılıp bilmediği bir yola çıkmasıyla başlamaktadır. Bu süreç ne kadar büyüleyici olsa da uyum (adaptasyon) sorunu bu yolda beliren en büyük problemdir. Pek çok kişinin bilinmezliğin getirdiği bu duygu durumu ile başa çıkması birbirinden farklılık göstermektedir. Bazı kişiler böyle durumlarda psikolojik yardım alma fikrine sahip olurken bazı kişiler de içine kapanarak kendilerini toplumdan izole edebilmektedir. Örneğin pek çok öğrenci ya Erasmus programıyla ya da üniversite sınavı aracılığıyla bulundukları ortamı değiştirmek zorunda kalmaktadır. Böyle bir durum yeni gelinen ortamda yaşanacak uyum sorunu ile sonuçlanacağını aşikârdır. Adaptasyon sorunu profesyonel bir yardım ile çözülmesi kolay bir durumdayken kişilerin, psikolojik destek almaya karşı olan önyargıları veyahut tabuları bu sorunu aşmayı daha da zorlaştırır. Bu tarz önyargılara sahip olan insanların neden yardım almaktan çekindiği konusu ise ele alınması gereken önemli bir sorundur. Sahip olduğumuz problemlerin ya da hastalıkların somut veya soyut çözümleri varken bazen bu çözümler kişiler için toplumda bazı damgalar yaratabilir. Özellikle pek çok genç, yaşlı veya orta yaşlı psikolojik yardım almak konusunda tereddüt yaşamaktadır. Bunun asıl nedeni toplum tarafından ‘akıl hastası’ olarak görülmekten korkmaktır. Psikolojik her hastalık akıl hastalığı görülmez ancak insanların kültürel ve bireysel olarak edindiği fikirlerinden dolayı profesyonel bir destek almak utanç kaynağı veya zayıflık olarak algılanabilir. Bir diğer neden ise kültür bakış açımızı etkileyen en önemli faktördür. Bazı kültürler çağımızın getirdiği yeniliklerden ziyade geleneksel yöntemlere başvurabilmektedir. Bu durum o tarz düşünen insanlar psikolojik destek almayı zorlaştırabilmektedir.
Uyum sorunu, yeni bir ortama adapte olurken yaşanan onlarca sorundan biridir. Her sorunun bir çözümü olduğu gibi uyum sorunu da psikolojik olarak destek almayla zamanla aşılabilir. Profesyonel destek almak, uyum sorunun yol açtığı stres ve karmakarışık duygu durumunun dengelenmesine, ruh sağlığını korunmasına ve iyileştirmesinde büyük rol oynar. Kişiler, onları yönlendiren psikoloğun yardımıyla daha iyi hayat kalitesine sahip olur ve kendilerini izole etmek yerine kendisiyle ve çevresiyle iletişimlerini güçlendirirler. Orta yaşlı kişilerin basmakalıp fikirlerini değiştirmek zor olabilir ancak gençlere yaşadıkları uyum sorununda veya herhangi bir sorunda destek almanın yaşamın normal bir süreci olduğunu ve yardım almanın hayat kalitesini arttırabileceği konusunda bilinçlendirmek mümkündür.